Her gün yanından geçtiği kirli
üst başlı ve de suratlı, parlak gözlü çocukları görmezden gelip, içinde bir
yerleri acımadan yoluna devam edebilen.
Bugün memlekette, dünyada ne oldu acaba diye merak etmeden
koca bir gün geçirip; akşam olunca dizisini, yarışmasını, maçını izleyen sonra
da başını yastığa koyar koymaz horlamaya başlayabilen.
Uykuları kabuslar ile bölünmeksizin sabahlara kadar uyumaya
devam edebilen.
Yarın ne olacağının garantisi hiçbir zaman yoktu, evet.
Ama yine de yarına dair endişelerini bir kenara koyup da bu anı yaşayabilen.
Benim başlığını okumaya bile dayanamadığım bazı haberleri
soğukkanlılıkla, kılı kıpırdamadan ayrıntısıyla okuyabilen, boğazı
düğümlenmeden anlatabilen...
Ve daha nice nicesi...
Kimseyi yargılamıyorum.
Aksine onlardan biri olmayı hiç bu kadar çok istememiştim. Amacım moral
bozmak da değil, bu günlerde bana kalmaz zaten. Sadece paylaşmak istedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder