12 Nisan 2016 Salı

Bir Kreş Sabahı

  Dolapta kıyıda köşede ne varsa alınır, anneye uzatılır ve giydir emri verilir. Nisan ayında bere ve eldivenin uygunsuzluğunun pek tabi farkında olan anne, aslında okula gitmek istemeyen melek yavrusunu ağlatmamak için müdahale etmez.
  Ve sonuç …
 “Hadi fotoğramı çek anneee!”
   

  Bugün okula gidişimiz macera değil de günlük hayatın parçası şeklinde gerçekleşti. (Nihayet ve binlerce kez şükür!) Ben de gözüm arkada kalmaksızın, içim rahat bir vaziyette işe geldim.
  Yusufçuk kreşe gitmeye 2,5 yaşındayken başladı. Ankara’ya yeni taşınmıştık. Yabancı birine, yeni bir bakıcıya alışmak için fazla büyük ve de hareketli olduğunu düşünüyorduk. Eve barka sığmaz artık diyerek okula göndermeye karar verdik.
  Bir yıl hiç problem çıkmadı. Kreş evimize yakın zaten, güle oynaya gittik geldik. Girişte ağlayan çocukları gördükçe halimize şükrediyordum. Amaaaa gel gör ki son birkaç aydır okula hiç gitmek istemiyordu.  Sabahları kucağımdan zorla ayırıyordu öğretmeni.  Allah’ım ne kadar da zor bir durummuş meğer.  Okulda bir problem mi var diyecek oluyorum, bakıyorum akşam ayrılırken öğretmenine” duduş öpücüğü” veriyor ki sadece samimi olduklarına yapar. (Öyle dudakla falan alakası yok. Elleri ile senin yanaklarını iki yandan kavrar ve sıkıştırdığı yerlere minik birer öpücük kondurur. ) Neyse, bu şekilde 3-5 ay sürdü.
  Geçtiğimiz hafta kongre nedeniyle, 5 günlüğüne İzmir’deydim. Yusufçuk babasıyla ve halasıyla birlikte babaannede kaldı. Okula da gitmedi. Herkes halinden gayet memnun bir hafta geçirdik.
  Pazar günü oldu, Ankara’ya döndüm. Huysuz, şımarık ve de son derece kaprisli bir şekilde bıraktığım oğlum bildiğin olgunlaşmış. Hala hareketli falan ama öyle hiperaktivite kıvamında değil. Otur dediğinde karşına ya da kucağına oturup seninle tatlı tatlı muhabbet ediyor.
  Pazartesi sabahı oldu. Dedim, “Oğlum okula gidiyoruz, hadi hazırlanalım.” Sevdiği tişörtü istedi, giyinmesine yardımcı oldum. Ağlamadan, sızlanmadan gittik.
 Salı oldu. Dedi “ben kendim giyineceğim”. “Tamam oğlum sen seç kıyafetlerini, ben sana yardımcı olurum istersen” dedim. Fotoğraftaki kıyafetleri giydi. Çantasını sırtlanıp bir de fotoğraf istedi. Çektik ve okula geçtik.
 Özetle şaşkınım.
 İnşallah geçici bir durum değildir ve bundan sonra böyle devam eder.


6 yorum:

  1. ne mutlu size :) çocukları anlamak bazen gerçekten çok zor oluyor. bu arada blog keşif etkinliğinden geliyorum sizi takibe aldım bloğuma da bekliyorum sevgiler :) https://efsaninseruveni.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  2. Nasıl güzel şaşırtıyorlar bazen değil mi?

    YanıtlaSil