-Bir masada yalnız oturuyorsan ve bir semaver de yoksa gözler ve zihin özgürdür.- Bağın Papazı
Karşı masada bir çift oturuyor. Adam kırklı yaşlarda, yüzünü görebiliyorum. Kadının ise bana arkası dönük. Kadın nereye bakıyor, nasıl bakıyor bilmiyorum ama adam gözlerini kadının üzerinden bir an çekse önünde duran kül tablasından başka bir yere bakmıyor. Aferin ona! Ben mi? Dedim ya, ben özgürüm.
Bir alt rampada kurulu komşu masanın çevresine ise bir grup genç yaklaşıyor. Güle oynaya bir uğraş başlıyor sonra. Ellerinde kırmızı renkli balonlar. Şiştiğinde kalp şeklini alan, tek görevi masanın çevresindeki ağaçların dallarını süslemek olan balonlar. Yerlere gelişigüzel yerleştirdikleri kırmızı mumları yakıyor içlerinden biri. Çakmağı çaktığı anda hafif bir rüzgar esiyor; evrensel kümemizi yalayıp geçen, her birimizi istemsizce kıpırdatan, o ilk alevi söndüren, oyunbozan rüzgar.
Dertli, dertsiz bir arada
Oturmuşuz ulu çınarın yapraktan kanatları altında.
Kaderlerimizin kesişim kümesinde
Üç plastik masa, üç küllük, üç kase küp şeker
Dumanı tüten bilmem kaç bardak demli çay
İzdüşümüyle oynaşıp duran bilmem kaç adet bacak
Ortamın yeni tablosu ile uyumlu kızıllıkta saçları olan, uzun boylu güzelce bir kız; bir elinde muazzam gül buketi, diğer eli sevgilisinin beline dolanmış ve başı deri ceketin geniş omzuna yaslanmış şekilde yapılan hazırlığı izliyor. O sırada bir kolu kızıl saçlı sevgilisinin omzuna bir nevi abanmış deri ceketli oğlan, belli ki diğer eliyle kulağına dayadığı telefondan gelen talimat üzerine; “geliyorlarmış” diyor. Ayrıntıya girmeyeceğim. Genç mi genç çiftimiz (artık biz olmamız için yeterli sebep var bence) gelir. Mumların arasından geçer. Gül buketi çiftimize uzatılır. Cep telefonundan romantik bir müzik açılır. Kalabalık dağılır. Plastik masanın etrafındaki plastik sandalyelere oturulur. Oğlan cebinden çıkardığı klişeyi masanın diğer ucundan kıza sunar. Kız mutluymuş gibi yapar ama pek de uçuyormuş gibi görünmez. Çünkü büyük olasılıkla o sırada, yan üst rampadaki masada oturan, hayatın şiir mi yoksa matematik mi olduğuna karar vermeye çalışan kadının görünürde dik, aslında boş bakışlarından acayip rahatsız olmuştur. Ya da tüm komşu masaların efendilerinin görgüsüz sırıtışlarından, kim bilir?
Bu arada unutmadan; karşı masadaki adam ilk kez gözünü kendi küme-sinin dışına odaklamış, olanları izlemektedir.
Hayatı bilmem ama patlıcanlı gözleme olsa olsa çok değerli bir denklem olabilir. Beyaz yemenili tombul teyze de papazın matematikçisi.
betimlemelerin ve anlatımın çok iyi, sevdimm :)
YanıtlaSilMaviye iz süren,
SilÇok teşekkürler. Sevgiler...
papazın bağı ankarada çok severiim. şimdi ne güzeldir serindir orası :)
YanıtlaSilEski halinden eder yok malesef. Bir de kapanacak diyorlar :(
Sil